MİRAS HUKUKU


Miras hukuku, insanların ölümlerinden sonra malları üzerinde yapmak istedikleri ölüme bağlı tasarrufları ve ölümleri halinde, gaipliğine karar verilmesinden sonra veya ölüm karinesinin varlığı halinde mirasa konu mallarının, terekelerinin yasal mirasçılar ve diğer mirasçılar arasında ne şekilde paylaştırılacağını, borçlarının nasıl ve hangi sırayla ödeneceğini inceleyen bir özel hukuk dalıdır.

Miras hukuku ülkemizde Türk Medeni Kanununda düzenlenmektedir. Miras bırakandan kalan malların tereke yahut mameleklerin devrine ilişkin veraset işlemleri de hukuk mahkemelerinde yapıldığı kadar, noterliklerde oluşturulan nüfus kayıt sistemleri üzerinden de belgelendirilmektedir. Kimi zaman miras bırakan vasiyetname hazırlayarak mal varlığı için ölümünden sonra tasarrufta bulunmayı amaçlamaktadır. Vasiyet, bir kişinin ölümünden sonra geçerli olmak üzere, bir veya birden fazla kişiye belirli bir mal bırakması işlemidir. Vasiyet, ölüme bağlı bir tasarruftur. Vasiyet sözlü veya yazılı olabilmektedir ve yazılı vasiyette bulunma sonucunda ortaya çıkan belgeye de vasiyetname denmektedir. Ancak vasiyetnamede yazılanların açık ve anlaşılır olmaması halinde çeşitli yorum kurallarına göre yorumlanması ve miras bırakanın vasiyetnameyi yazarken amaçladığı iradenin ortaya çıkarılması sonucu doğmaktadır.

Miras bırakanın ölümü üzerine, mirasçıların mirasın paylaşımı için başvurabileceği birden çok yol mevcuttur. Bunlardan ilki, mirasçıların aralarında yapacakları anlaşma yolu ile mirasın paylaşımıdır. Yasal mevzuatta aksine bir düzenleme yoksa mirasçılar, mirasın nasıl paylaşılacağına bu yolla serbestçe karar verebilirler. Ancak mirasçıların anlaşamadığı hallerde miras paylaşımı nasıl yapılacaktır? Burada yargı sürçleri devreye girecektir. Sürecin zorlu ve vatandaşın bürokratik ve adli süreçlerde hata yama ihtimali bulunması sebebiyle bir avukat ile hareket etmek çok daha sağlıklı olacaktır.

Mirasçıların miras paylaşımı hakkında bir anlaşmaya varamaması halinde, mirasçılardan her biri mirasın paylaşımının mahkeme tarafından yapılmasını Mirasın Paylaştırılması Davası’ açarak talep edebilir. Mirasın paylaşılması (taksimi) Türk Medeni Kanunu m. 642’de düzenlenmiştir. Kanun metnine göre mirasçılardan her biri sözleşme ya da kanun gereği miras ortaklığını sürdürme niyeti olmadıkça her zaman mirasın paylaştırılmasını isteyebilecektir. Bu dava ile önce miras bırakanın tüm malvarlığı belirlenir ve mirasçılar arasında bu malvarlığı değerleri paylaştırılır. Hangi mirasçının payının/hissesinin ne kadar olduğu da bu dava yoluyla tespit edilecektir. Ortaklığı sürdürmek istemeyen dilerse belli bir malda(örneğin bir arsa veya daire), dilerse tüm malvarlığında ortaklığın sonlandırılarak miras hakkının kendisine verilmesini isteyebilecektir.

TMK Madde 640/1’de belirtildiği üzere, birden çok mirasçı varsa, mirasın geçmesiyle birlikte tüm mirasçılar arasında miras bırakanın bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Bu ortaklık, miras bırakanın ölümüyle, kanun uyarınca kendiliğinden meydana gelir ve mirasın paylaşımına kadar devam eder. 

Miras hukuku alanında sunduğumuz bazı hizmetler şunlardır:

- Tenkis Davaları

- Mirastan Mal Kaçırma (Muris Muvazaası) Davaları

- Veraset İlamının alınması işlemleri

- Tereke Tespiti, terekenin yönetilmesi davalarının miras avukatı olarak takibi

- Mirasın reddi davaları

- Miras Ortaklığının giderilmesi davası (İzale-i Şuyu)

- Mirastan feragat sözleşmesi

- Miras sözleşmesi, vasiyetname işlemleri

- Miras şirketinin yönetimi